Yirmili Yaş Diş Anarşisinden Kurtulun !
Sürekli dişlerinizde ve boğazınızda ağrı, yüzünüzde şişme ve kulaklarınızda uğultularınız varsa, artık yirmi yaş dişiyle tanışmışsınızdır. Adı, her ne kadar yirmi yaş dişi olsa da, her yaş da ortaya çıkabiliyorlar. Operasyonu hakkında kulaktan duyma bilgilerle çektirtmekten korktuğumuz bu dişler, neden olduğu ağrılar sayesinde hayatımızı zindana çevirebiliyor. Uzman bir diş hekimine çektirtene kadar da, onlar bize çektiriyor.
Yirmi yaş dişi ve onu çektirme hakkında detyaşı bilgi veren Erdem Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Diş Hekim Ahmet Altın, ” Üçüncü azı dişlerimizden hep yirmi yaş dişi diye bahsederiz ama birçok kaynakta akıl dişi ( ingilizcesi wisdom teeth) olarak da geçer. Bakmayın akıl dişi dememize, hiç de akil değillerdir, sayfalarca anlatılacak kadar sorunlu ve anarşistdirler. Peki ama neden? Madem akıl getireceklerdi, neden ağrı yaparlar, neden çekiyoruz, neden bir türlü süremiyorlar?
Yirmi yaş dişlerinin problematiği genellikle kullanılmayan organların gelişiminin gerilemesi, büyüme ve gelişim düzeninin nesilden nesile değişerek aktarılması ile açıklanmaya çalışılır. Özet olarak, nesillerin beslenme alışkanlıkları ve besin türleri değiştikce, çene kemiği “bu yumuşak gıdalar için o kadar da büyük bir çeneye gerek yok” dercesine daha az gelişmiş ve küçük kalmış diye düşünülür. İşte diş sürme sırasında sona kalan yirmi yaş dişinin isyanı böyle başlar.
En iyisi, neden sorusuyla boğulup, üzülmektense yirmi yaş dişi ile ilişkili bir problemle karşılaştığımızda neler yapabileceğimizi irdelemeli.” dedi.
En büyük problem yarım çıkan 20’lik yaş dişi.
Yirmi yaş dişinin çıkarttığı problemlerden bahseden Dt. Ahmet Altın, “Yirmi yaş dişlerinin en sık çıkardığı problem; yer bulamayan dişin, ikinci azı dişinin arkasında yarım sürmesidir. Yarısı gömük kalan dişin etrafındaki diş eti cebi, bu bölgenin hijyenini kontrol etmek zor olduğu için kolaylıkla iltihaplanır, ağrı, şişlik, ateş, halsizlik, kulak ağrısı, baş ağrısı gibi belirtilerin bir kısmı ya da tamamına sebep olur.
Eğer henüz sürmekte olan diş sadece diş eti ağrısı yapıyor ise hekim tarafından jel reçete edilebilir. Eğer enfeksiyon ve buna bağlı ağrı ve şişlik söz konusu ise hekim gerekli durumlarda ilaç kullanımını önerebilir ya da direkt cerrahi müdahele planlayabilir. Bu sebeple, hastalar ağrı eşittir antibiyotik diyerek evde kendi başlarına problem çözmeye çalışmamalılar.
Bir kere problem çıkaran yirmi yaş dişi problemin etkeninde bir değişiklik olmadığı için, tekrar tekrar enfeksiyon yapacaktır ki bu sebeple nihai tedavi dişin çekilmesidir.
Yirmi yaş dişlerinin çekimi durumuna göre basit ya da zor olan cerrahi müdahele ile olur. Her cerrahi müdahele gibi diş çekiminin de geçici korkutucu-olumsuz yanları olabilir . Hiç bir durum müdahele edilmemiş dişin ağrısı kadar kötü olamayacağı için korkuya yer vermeden hekime güvenilip, tedavi tamamlanmalıdır.
Cerrahi çekim sonrası olabilecek ağrı ya da şişlik gibi belirtilerin hepsi geçicidir. Hekim ve hastanın özeni ile korkulacak şeyler gerçekleşmez. Halk arasında, bilgi eksikliğinden dolayı dolaşan kötü senaryolar ve söylentiler bilim çağımızda artık yersizdir.” dedi.